YÜRÜYÜŞ

 Sırılsıklamdı çenesi. Verdiği her nefes soğukla karşılaşınca suya dönüşüyordu. Suya dönüşüp süzülüyordu çenesi boyunca maskesinin sınırlarını belirlediği yere kadar. Çok isterdi bir nefesi dahi olsun kurtarabilmeyi. Bir nefesi dahi tutamaz mıydı içinde? Ona yaşam katan bir şeyin döngüsünü tamamlamak için bile olsa kendisinden ayrılmasını istemiyordu. 

Gözlerini ayırmıyordu yerden. O düşmemek için, Dide ise eğlencesine bir diğerinin elini tutuyordu. Düşmekten korkmak anlamsızdı. Onlardan önce birçok insan bitmek bilmeyen uzun kaldırımlarda yürümeyi anlamız bulmuştu. Onlardan önce birçok insan bu toprağa basmış, böylece bugün rahatça yürüyebildikleri bu patika oluşmuştu. Özlemişti Asya bu yolda yürümeyi. Dide’yi de özlemişti. Kim bilir bir daha ne zaman yan yana olabileceklerdi. O yüzden şu anda mutlu olmalıydı. Belki de çenesi sırılsıklam olmasaydı mutlu olurdu. Dide tutmakta olduğu elini bir ileri bir geri salladı. Gülümsedi. Ya da şimdi kendine çevrilmiş gözlerden dolayı gülümsediğini düşündü Asya. Böyle yapardı çünkü Dide bir şey söylemek istediği zaman. 

“Sana bir hediye aldım.” 

“Yılbaşı için?”

“Yılbaşı için.”

“Yılbaşında mı vereceksin?”

“Öyle yapmak değil mi doğru olan?”

“Şimdi vermelisin.”

“Nedenmiş?”

“Çünkü yılbaşında göremeyeceğiz birbirimizi.”

 Verdiği bu nefes, şimdi maskesine yapışmış su taneleri ya da her ne ise, birkaç zamana daha da soğuyacaktı. Belki de bir kristal olup süsleyecekti saçlarını. Çok isterdi bu nefesin saçlarında dolanmasını.. 

“Bilemezsin bunu.”

“Bal gibi de bilirim.”

“Yılbaşında beni görecek gibi konuşuyorsun?”

“Hayır görmeyeceğim.” 

Belki ona hiç uğramadan yere düşerdi. Muhtemelen de öyle olacaktı.  Daha iyiydi bu nefesin yere düşmesi. Böylece daha uzun kalabilirdi yer yüzünde toprağın derinliklerine sızmadan önce.

“Kar yağacak mı sence bu yıl?”

“Yağsa güzel olurdu.”

Şimdi bu nefesin son yağan karlardan olmasını istedi. Böylece güneşi gördüğünde eriyip toprağı beslemek yerine tekrar havaya karışmak için bir şansı olabilirdi. 

“Hatırlıyor musun geçen yılki karı?”

“Evet. Yine seninle böyle yürüyorduk. Tabi karda izimizi bırakarak. Daha doğrusu ben izimi bırakıyordum daha çok. Sen de … Sen de işte bastığım yerlere basıyordun bozmamak için karı.”

“Biraz daha kalıcı olmasını istiyordum sanırım.”

“Bu yıl yağarsa kalıcı olur. Kimse yok sokaklarda.”


-Anonim-





Yorumlar

Popüler Yayınlar