-İDDİAMA

Seni izlemek güzel şey
Boğazında patlayan gülüşten
Diyar duraklarında duran altın kirpiğe
Düşse yolda dünyaları gezerdi bu gönül
İddialar, iddialar…
Ahanda yine aynı sözler döküldü dimi  
Eski aşıkların imgeleri gibi
Gözlere, dudaklara, saçlara
Boya, posa, baldıra
 
Hatta şairlerin hatırına söylenelim de:
O kadar hayatımdasın ki
Özlemişim gözlerini
Sövmesek mi bir de:
Eve gelsen de gelmesen de
Tatlı rüyalar
Aynıyız diyelim mi eskilerle?

Ha kaşına da biliriz metaforla:
Şairsen zaten ya terksin bu hayatta ya da terk edersin
Sevmeyi terk edersin belki bırakınca gelir diye
Umudu terk edersin sonra hiçbir hayal düşmeyince hayatına
Acıyı terk edersin, düşünü düşünemeyecek kadar düşeceksin çünkü

E bunlar zaten aynı diyorsun
Şairlere özgü şiirler üzerine yazdıklarınla şair olduğunu iddia ediyorsun
Hâlâ durmuyorsun
Onun gülüşü karanlığı bile aydınlatırken
Sen onun denizinde bir gemi oluyorsun
Liman arayan bir gemiye denk geliyorsun
Enkaz olacağını bile bile
Çarpmak istiyorsun
Rotana düşmüşken, iddiana devam ediyorsun
Sevgisiz, umutsuz, acısız

Pardon ben şair olmadığımı ispat etmek isterken şair olanlarla karıştım galiba
Şair olmadığımı kanıtlasam sevgi gelip bulmaz dimi beni?
Umudum yeşerir ve kaybetmek acıtmaz
Mı acaba?
Çünkü birkaç yanlış şiire bakar iddiam da acım da enkaz da
Bir imgeli şiir doğru kişiye
Bir şiirse bahaneme olsa
Bahanem iddiamı örtsün diye tabi
Sonuçta şairin gönlü bol değil mi?
Bin kişiye yetecek sevgiyi barındırır şair
Siz bilirsiniz
Göz derse şarkılar o der şair onun gözlerine bakarak
Gülmekten bahsetse birileri kahkahası çırpınır yüreğinde
Yılları bekler, o yılları olur
 Yine o der

Hah ben de iddiam için şairlere özensem
Onu sevmek istesem
Onun terk etmesini istesem
Onunla yaşamak istesem
Ama işte ben seni istedim. 
Tanrıdan bir dilek hakkım varsa 
Şair olsam dedim
Hayatım yaşamım sen ol dedim

Evet dileğim kelimesi kelimesine gerçek 
Ama soruyorum bu sefer dayanamadan
Tanrının sevmediği kulu var mıdır diye
Şiirlerini sevmeyen şairler var o övülen ve taklit edilen
Şimdi tanrı bana dileğimi sundu diye sevineyim mi
Peki dileğimin karşılığında yoksa sevgi, umut, acı…
Ah evet acı var işte 
Acı için bir dilek daha
Terk etsin ve acısı en büyük olsun yüreğimde diye.
Terk etmedi, tek bir gülüşü ile sevmedi bile
Ama iddiamı sorarsanız
Yer etti ayırdığım boşlukta
Tabii ki vazgeçerek sevmek bildiğiniz şairlerinki gibi

Akıllı başa aşk ne hacet
Ne kadar gözleri, saçları,
Kollarındaki yıldız benler
Saçları düzken aradan çıkan kulakları
Aslında bu sadece merak,
Sana değer verdiğim her nokta,
Bilmem lazım hangi anda
Hah yine şair gibi imgeler

Valla olmamak için terk edeceksin başta
Denemeden, ölmeden
Ama hayat işte, dilek durur mu tanrı kulunu sevince
Benim farkım da bu olsun işte
Birkaç duvar arasına sığdım iddiamla
O da mutlu sormayın
Herkes onu seviyor zaten
O bir numara
Biz şairleri seven yok ki
İddiamı de karşılıksız sevemeyecekleri gibi

Bak bak bak büyük de konuştuk
Ama öyleler biliyorsun
Tanrının armağanı diye gözünün içine bakamazken
Yalancılara da hak dokunmak
Sonra sinirlenince sinirleniyor kulun tanrım
Hah yine üzecekler onu
Anlamıyor işte anlamıyor
Ben bahaneme dönemez miyim tanrım
Yaşamak yetti bu kadar bana
İddiamla yaşamak tabi
Cesaretli sevip buraya kadar geldim
Yeter
Valla fazlası zarar
Şair de olmayıverelim
Bencil şair de çekilmez zaten

Madem terk ediyoruz iddiayı da bahaneyi de
Gitmeden;
Yok soramam bir daha
Beklemedin zaten.
Orada mısın?
Beni seviyor musun?
Bir yıldızı ne kadar yakından görebiliyorsun?

-Başkasız

Yorumlar

Popüler Yayınlar