YANKILAR


 Sadece şimdide yaşamaya, şimdiden tat almaya çalışıyorum. Kendimi müziğin kollarına bırakmaya, şiirlerin kalbimi sarmasına izin vermeye, iyi kötü tüm duygulara sahip çıkmaya, mavi gökyüzünü süzüp hayallere dalmaya, herkesle iletişim kurmaya ve en önemlisi gerçeklere sımsıkı tutunmaya çalışıyorum.

 Hayal ve gerçeği birbirine karıştırmak istiyorum çünkü bu ikisinden birini kaybedersem kendimi de kaybedeceğim. Her şeyin ama her şeyin plastikleştiği, yapaylaştığı, yozlaştığı çağın fırtınasına direnen, toprağına bel bağlamış bir fidan gibi hissettiğim yalan değil. Hiç değil. Bu arada bazı kavramların içini boşaltmaya çalışanlara, "Ne?"ye tutunup "Nasıl?"ı unutanlara, kendi doğrularında diretenlere, içindeki çocuğu öldürenlere, yanlışı doğru kılmak için kılıktan kılığa girenlere ve daha nicesine karşı savaştığım da yalan değil.

 Bu verdiğim savaşın dıştan tuhaf göründüğünü biliyorum ne var ki içten daha da tuhaf görünüyor. O yüzden seni buna hiç bulaştırmasam iyi olur. Senin, benim harbimle alakalanmaktan ziyade daha ehemmiyetli meşguliyetlerin mevcuttur muhakkak.

 Sen kendi savaşındasın zaten, sana nasıl yardım ederim, acını nasıl hafifletirim gerçekten bilemiyorum. Belki kelime oyunlarım sana ilham verir, sen de biraz daha takatli dönersin hayatına. Evet. Şu ilham denen... değerli şey. Bir kelimeden fazlası. Mutlaka...

 Benim ilham aldıklarımdan bazıları da mıh gibi aklımda:

"Bulutsuz her günde
Düşüyorsun uyanan gözlerime
Davet ederek ve kışkırtarak
Sebep oluyorsun uyanmama
Ve duvardaki pencereden
İçeri akıyor güneşin kanatları altında
Sabahın bir milyon parlak elçisi
Ve kimse bana ninni söylemiyor
Ve kimse yumdurmuyor gözlerimi
Bu yüzden ben de pencereleri genişçe açıp
Sesleniyorum sana gökyüzü boyunca"

 Kovala biraz.


-Kumral.

Yorumlar

Popüler Yayınlar